NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الصَّبَّاحِ
الْبَزَّازُ
حَدَّثَنَا
شَرِيكٌ عَنْ
مَنْصُورٍ
عَنْ
طَلْحَةَ
عَنْ
خَيْثَمَةَ
عَنْ عَائِشَةَ
قَالَتْ
أَمَرَنِي
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَنْ
أُدْخِلَ
امْرَأَةً
عَلَى
زَوْجِهَا
قَبْلَ أَنْ
يُعْطِيَهَا
شَيْئًا
قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَخَيْثَمَةُ
لَمْ يَسْمَعْ
مِنْ
عَائِشَةَ
Âişe (r.anha)'dan;
demiştir ki:
"Resûlullah
(s.a.v.) bir kadını (mehir olarak) bir şey vermeden önce kocasının yanına
sokmamı bana emretti.
İbn Mâce, nikâh;
Beyhakî, es-Sünenü'I-kübrâ, VII, 253.
Ebu Davud dedi ki:
Hayseme Hz. Âişe'den hiç bir zaman hadis işitmemiştir.
İzah:
Bu hadis, bir kimsenin
hanımına mehir olarak hiç bir şey
vermeden zifafa girebileceğim, mehir
eline geçmediği için kadının zifafa girmekten imtina' etmeye hakkı
olmadığım söyleyen Hanefi ulemasının ve taraftarlarının delilidir.
Beyhakî bu hadisi
muttasıl olarak rivayet etmişken başkaları mürsel olarak rivayet etmişlerdir.
Ve hadis iki cihetten zayıftır.
1- Senedinde Şerik
vardır. Şerik, ulema tarafından cerh edilmiştir.
2- Hadisin senedinde bulunan
Hayseme aslında Hz. Âişe'den hiç hadis duymadığı halde bu hadisi Hz. Âişe'den
duymuş gibi nakletmiştir. Bu durum, hadisin münkati' olduğunu göstermektedir.
Gerçekten tek başına
mütalaa edilidği takdirde bu hadisin zayıf olduğu ortaya çıkarsa da, 2117
numaralı hadis-i şerif bu hadisi teyid ve takviye ettiğinden zayıflıktan
kurtulup hasen derecesine yükseldiği görülmektedir.